Biz kimiz?..

7 Temmuz 2008 Pazartesi

“Kırk yıllık Beşiktaş'lı olmak" deyiminin "Gerçek" biz öznesi olarak, Beşiktaş'lı kardeşlerimi selamlıyorum.

Atadan,dayıdan,amcadan ya da tesadüfen, kendinizi bir camianın taraftarı olarak ifade edebilir ve bunu yıllarca sürdürebilirsiniz. Bunu kimliklerinin bir parçası olarak görenler ve hatta bizzat kimlik olarak taşıyanlarınız da olabilir; benim gibi..

O zaman, "okumuş" ve "romantik sosyolog" kılıklı biri çıkıp, sizin kendisini ancak bir camianın kalabalık gücü içerisinden güç alarak tanımlayabilen, aklından çok sezgileri ve tutkularıyla hareket eden ve daha çok orta beynini kullanan bir "güruhun" üyesi olduğunuz yolunda ki gayet "akilane" yorumlarına muhatap olabilirsiniz; belki de olmuşsunuzdur.

Meramım, kırk yıllık Beşiktaş'lılığın hesabını karıyla-zararıyla vermek ve bu yolla kendimi siz kardeşlerime tanıtmaktan ibarettir.

İşin aslı, kendimizi ifade ederken Beşiktaş'lı olmayı kimliğimiz olarak seçmedik.

Yıllar boyu oluşturduğumuz canlıya dair, dünyaya dair, hayata dair değerlerimizi üstüste koyarak, düşene omuz vererek, utanana arkamızı dönerek, yok sayılanın arkasında belirip önüne geleni yutarak şişenlerin karşısında sipsivri bir kılıç gibi durarak kim olduğumuzu belirledik. Ne olduğumuzu anlamaları için de kendimize "Beşiktaş'lıyız" dedik.

Bundan sonradır ki kelamımız hep bu vezinde edildi, şarkılarımız bu makamda yazıldı.

Bu, bilinmeyeni olmayan bir denklemdir. Çözebilmek için, ne denli büyük ve uzun olursa olsun, sadece eğitim yeterli değildir.

Öyle doğmak lazımdır.

Biz, büyük olmayı "çok" olmak, önüne her geleni ezebilmek, görgüsüz hezeyanlarını tatmin için herşeyin ve herkesin alınıp satılabildiği ortamları yaratıp sonra da oradan beslenmek olan ve tapınılası tek değeri sadece ve sadece "güç" olarak görenlerin yer aldığı tribünün tam karşısında, Eto'o ların,satürnlerin,Pakistan'lı bebelerin, Irak'lı dedelerin, Latin Amerika'lı işçilerin,siyahların-beyazların,kızılderililerin-eskimoların-çingenelerin,pazar malı ucuz beyaz pamuklusunun üzerine siyah şeritler diktirerek mahalle maçına çıkan veletlerin, o ucuz formayı o velete etiketini koymadan diken komşu teyzenin, topumuzu bize bedeli ruz-ı mahşerde ödenecek bir "borç" karşılığı veren bakkal amcanın, sözün özü "Halkın Takımı" yız.

0 yorum:

 
Hakan Kirezci - Templates para novo blogger