Para ligi ve iki büyük...

8 Temmuz 2008 Salı

Fenerbahçe Spor Kulübü, dünyanın en çok kazanan futbol kulüpleri arasına girmeye aday oldu.

''Footbal Money League'' (Futbol Para Ligi) araştırmasının 2006-2007 sezonu sonuçları yayımlandı. Deloitte Spor Sektörü Grubu'nun her yıl gerçekleştirdiği çalışmanın, 2006-2007 sezonu finansal verilerine dayanarak hazırlanan araştırmasında Fenerbahçe'nin 87,2 milyon Avroluk gelirle önümüzdeki yıllarda dünyanın en çok kazanan futbol kulüpleri arasına girmeye aday olduğu belirtildi.

Transfer geliri gibi bazı gelirlerin kurallar gereği eklenmediği tabloda Fenerbahçe 87,2 milyon Avro ile yer aldı. Bu tutar, Fenerbahçe'nin futbol dışı gelirlerinin ve bütçesinin tamamını içermiyor. Beş şirketinin gelirlerini de içermiyor. Hesaplamalara tüm şirketlerin toplam gelirlerinin sadece temettü şeklinde kulübün gelirleri içine yansıyan tutarlar giriyor. 87,2 milyon Avro ile listede 25. sırada olan Fenerbahçe'nin altında Benfica, West Ham United, Manchester City, Aston Villa, Everton gibi dünyanın en ünlü kulüpleri yer alıyor.

Daha önce yazmış olduğum bir yazıda neden sadece iki büyük bırakılmak istendiğine dair bir analizim olmuştu. Bu tür hassas bir operasyonun durumdan birinci derecede çıkar sağlayacak olan sermayenin denetiminde gerçekleştirilmeye çalışılması büyük riskler taşıyacaktır haliyle. Bu nedenle sac ayağının diğer unsurlarının da bu mekanizmaya dahil olması kaçınılmaz olacaktı.

Uvertur olarak Ulusoy federasyonunun tüm beceriksizliklerine karşın başlattığı sürecin artık daha ehil ellere teslim edilmesi zamanı gelmişti. İşte şimdi olgunlaşan meyva siyasetin tam kucağına düşmüş bulunmakta artık. Siyasi iradeyle içiçeliğinin iyice deşife olduğu yabancı sermaye ağalarının yerli iş ortakları ile organik bağlarını (Şeyh Maktum ve Aziz Yıldırım ortaklığı) artık görebiliyoruz. Bu iç içeliğin yol haritası Kartal görünümlü çakalların şoför mahalline oturtulmasıyla iyice netleşmeye başladı görüldüğü gibi.

Para ligine alınan güzide! kulübümüzün alınma kriterlerine bir bakalım.
Gelirler 87.2 milyon Euro imiş. Bu gelirlere sahip olduğu beş şirketin gelirleri dahil edilmemiş ama kulübün bu şirketlere olan ortaklığından alınan temettü gelirleri dahil edilmiş.

Burada sıkıntı nerede? Bir kere bu beş şirketin gelir kalemleri nelerdir?
Kulübün tüm giderlerinin yüklendiği bu şirketlerin ne geliri varmış? Hiç...
Ama gelirlerin tümü nereye kaydediliyor? Dernek statüsünde ki spor kulübüne.
Bu durumda gider olarak sadece transfer harcamaları olan (ki bunlar kural! gereği hesaba alınmıyor) ve diğer giderlerinin sadece bu şirketlere yüklendiği spor kulübü tüm gelir kalemlerini elinde tutarak bu müthiş karı elde ettiği gerekçesiyle pompalanmaya çalışılıyorsa bu işin ucunun aslında nerelere kadar uzandığını rahatlıkla görebiliyoruz.

Adı konmamış bir operasyonla devre dışı bırakılan Trabzon'sporun maç yayınları da artık durduruldu. Bundan sonra sıra kime geldi dersiniz? Taraftarın başlattığı büyük taraftar projesinin medyada hiçbir kabul görmemesine karşın aynı projenin Aziz Yıldırım tarafından gündeme getirilmesi üzerine kopacak yaygarayı tahmin edebiliyor musunuz?

Şanlı bir tarihin içinden tribünlerimize süzülen "Gündoğdu hep uyandık" marşımızın artık aynı şanlı tarihten gelen bir başka marşla birlikte harekete geçirilmesinin vakti gelmemiş midir sizce?

"Uyan artık uykundan uyan, uyan esirler dünyası
Zulme karşı hıncımız volkan, bu ölüm dirim kavgası"

0 yorum:

 
Hakan Kirezci - Templates para novo blogger